- rengi atmak
- v. fade, pale, change color, blanch, blench
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
rengi atmak (veya kaçmak veya uçmak) — 1) solmak Rengi uçmuş kenarları yenmiş ... bir fotoğrafı var. A. Ş. Hisar 2) korku, heyecan vb. sebeplerle benzi sararmak Kadınlar da bu defa Tevfik i dükkânın kapısında yakaladılar, aynı şeyi ona açtılar, Tevfik in rengi uçtu, dudakları titredi … Çağatay Osmanlı Sözlük
atmak — i, e, ar 1) Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak Taşı suya atmak. 2) Bir şeyi yere doğru bırakmak 3) Bir kimsenin ilişiğini kesmek Adamcağızı berbat bir yere attılar. 4) e, nsz Koymak Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz. B. Felek 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
benzi atmak (veya uçmak) — ansızın yüzünün rengi sararmak, solmak Necdet in benzi atıyor, kesik kesik soluyordu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
bozarmak — nsz 1) Boz renge girmek Eski bozarmış çarşaf yatağın ortasında toplanmıştı. A. Kutlu 2) Renk değiştirmek, rengi atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
oñukmak — solmak, rengi atmak, hastalık ve benzerlerinden dolayı buruşmak, tazeliğlni ve parlaklığını kaybetmek I, 175. 216; II I, 394, 395bkz: oñmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
fes — is., esk. Şapka yerine kullanılan, kırmızı, kalın çuhadan yapılmış, tepesinde püskülü olan, silindir biçiminde başlık Birleşik Sözler fes rengi canfes dalfes Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller fesini havaya atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kemik — is., ği, anat. 1) İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı Kemikten bir tahta gibi gıcırdayarak Nihat yerinden kalktı. P. Safa 2) sf. Bu sert organdan yapılmış Kemik tarak. Birleşik Sözler kemik … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurşun — is., kim. 1) Atom numarası 82, atom ağırlığı 207,21, yoğunluğu 11,3 olan, 327,4 °C de eriyen, yumuşak ve bükülgen, mavimtırak esmer renkte bir element (simgesi Pb) 2) sf. Bu elementten yapılmış Kurşun boru. 3) Tüfek, tabanca vb. hafif ateşli… … Çağatay Osmanlı Sözlük